Acı ama gerçek, siyaset zamanımızda bir meslek halini almıştır. Bu halin sebebi siyaset sahnesinin bir çok aktörünün siyaseti kazanç kapısı haline getirmesidir. Günümüzde bir çok siyasi bir işe gider gibi sabahleyin siyasete başlamakta, bir işte çalışır gibi bütün gün siyaset yapmakta, hatta gece iş yemeğine, iş toplantısına gider gibi siyaset yemeğine, toplantısına gitmektedir.
Siyasetin kirlenmesinin, kalitenin azalmasının , milletin arzu ve isteklerinin,beklentilerinin yerine getirilememesinin en önemli sebebi siyasetin bir meslek haline gelmesidir.
Bir meslek, bir iş, her şeyden önce insanın geçimini sağlayan bir olgudur. Bir işe sahip olmadan insanın hayatını idame ettirecek kazanca sahip olması söz konusu değilse, siyaset o kişi için zorunlu olarak kazanç kapısı olacaktır. Oysa siyaset, şahsi beklentiler alanı değil bir hizmet alanıdır.
Bir meslek insanın kendi yükselişi için bir vasıtadır, eğer mesleğiniz yoksa siyaset kişisel yükseliş için bir vasıta olacaktır. Oysa siyaset kişi için değil ülke için bir vasıtadır.
Siyaset artık değişmelidir. Çünkü uzun zamandır milletle bağını koparmıştır, millete yabancılaşmıştır. Bunun en önemli sebebi meslek haline gelmiş olmasıdır.
Eskiler siyaseti netameli bir sanat olarak tanımlamışlardır. Sonu son derece onurlu olabileceği gibi çok acı bir sonu da getirebilir. Bence tehlikesinden ziyade sorumluluğu ön planda tutmak daha doğru olacaktır.
Siyaset, devlet yönetme sanatı olduğuna göre, milletin sorumluluğuna talip olup üzerine almak kolayca ve hiç düşünmeden girişilecek bir iş değildir. Bu yolu seçen kişinin çok iyi bir değerlendirme yapması zorunludur.
Siyaseti seçen, “hak” tan çok “görev”e inanmalıdır. Çünkü siyaset siyasetçiye bir hak vermez, görev verir… Siyasetçi eğer bu gün olduğu gibi siyaset yapmanın kendisine bir hak doğurduğuna inanırsa elbette yolsuzluklara bulaşacak, elbette bu işten kazanç elde edecek, elbette siyaseti kişisel ihtirasları için bir vasıta olarak kullanacaktır.
Siyaset millet ruhundan ve duyarlılığından haberdar olmak, uzaklara bakmasını bilmek demektir. Milletle özdeşleşmek demektir.
Bugün siyasetçiye güven dibe vurmuşsa, milleti olağanüstü heyecanlandıran, arkasından kitleleri sürükleyebilecek siyasiler kalmamışsa, oy verdikleri partilere sahip bile çıkmaz hale gelmişse bunun sebebi, siyasilerin milletin ruhuna, milletin duyarlılıklarına, milletin beklentilerine yabancılaşmasıdır.
Siyasilerin bugün en büyük sorunu milletiyle bütünleşememektir. Geleceğe ümitle bakmamızı sağlayacak, bize heyecan verecek, kişisel ihtiraslarından arınmış ufuk ve vizyon sahibi siyasetçi mumla aranmaktadır.
Siyaset bir nöbet tutmaktır aslında. Millete ve devlete hizmet nöbeti… Nöbet tutan insan bilir ki nöbet bir süre sonra devredilir. Bugün siyasilerimiz siyaseti bir meslek haline getirdikleri gibi siyaseti ömür boyu yapılan iş haline getirmişlerdir.
Nöbet onurlu bir duruş, başarılı bir görev sürecidir. Bugünün çoğu siyasetçisi başarısızlığına, her türlü onursuzluğuna nöbet mahallini türlü entrikalarla terk etmeme yolunu seçmiştir. Bu davranış kişisel ihtiraslar sebebiyle beldenin,ülkenin, partisinin yolunu tıkamakta siyaseti bayağılaştırmaktadır.
Diyebilirsiniz ki biz bunları biliyoruz, hele siyasetçilerimiz bunları hep söylüyorlar.Ama siz yine de iyi düşünün ve son derece seçici olun. Çünkü aynası iştir kişinin lafa bakılmaz ve çok defa çok iyi bildiğimizi sandığımız şeyler hiç bilmediklerimizdir…