RENKLER ve SİYASET, HUZUR ve KASVET « HABER – YAZI – YORUM / Türkiye'nin Haber Sitesi

SON DAKİKA
başarıbetwinwinwinwinvegasslotlibertabetbetbeymaxim casinopandabetmilbetgameofbetyedibahisaresbettalihlisarayreisbetdedeslottoobetroofbetkulisbetkulisbetpalmibetpalmibetkingroyalkulisbetkingroyalkingroyalgizabetkazandracazinorüyabetvenüsbetgizabetinnabetinnabetinnabetcasifamecasifameyedibahisgameofbetgameofbetmilbetmaximcasinomaximcasinomatadorbet üyelikbetrollerbetrollertalihlisaraystarzbetdrbahiskazandradrbahiskazandrakazandrabetinbetefsanebahisstarzbetstarzbetstarzbetbetpubliccasinoplusdogobetmokkabetofansifbetbetsalvadorbetchipbetpartivaycasinowinbirwinbirwinbirhektorbetcasinokaliprensbetorjinbetorjinbetbetarenamlionbetparis sportif quebecparis sportifs au Luxembourgsites de paris anglaismeilleur site de pari sportif internationalparier sur le nombre de tirssites de paris sportifs russesaviatorparis sportif esportparis sportif basketcasino bonus sans depotcasino bonus gratuitbookmaker hors arjelcasino roulette astuceile de casinoplinko casinoaviator jeuxgate of olympustableau blackjacktableau blackjackliste cote matchfrancaise des jeux parions sportparions sport comment jouerverification gain lotomeilleur application sportblackjack regletechnique de roulette de casinomonopoly livejeux de dinosaure gratuitkeno astuceapplication casino argent réelholleycasinoblackjack en ligneparis hippiques en ligneparis hippiques en lignesites paris sportifsapplication casino en ligneapplication casino en lignemeilleurs bonus paris sportifsyonibet connexionmini jeux en lignecasino en ligne fiabletours gratuits casinobookmaker paris sportifjeu casino en lignejeux de casino en lignepoker en ligne gratuitapplication parions sportplinko francenewcratoscasino sérieuxcasino sérieuxcasino sérieuxcasino en ligne pour françaiscasino en ligne pour françaiscasino en ligne pour françaiscasino en ligne pour françaismeilleur site de jeux casino en lignecasino en ligne françaiscasino en ligne en francecasino en ligne en francecasino en ligne de confiancecasino en ligne de confiancecasino en ligne populaireCasino en Ligne Populairehermesbetparier sur les cartonssites de paris sportifs russesjeux de pouletparis sportif esporttélécharger yonibetcasino en ligne populaireNominiLucky31netxcasinoleonbetonwinkalebetmostbetbetandyoukazansanatakvimbetmonobahisbetwonbetwonyinebetbetmoonbetmoonnakitbahisbetsihirbazibetsihirbazigalaxybettinggalaxybettingcasino galatabetmanverabetmerkezbahissecretbetNanogamesgalaxybettingestrala betrekorbetelenorbetcresus casinocresus casino en lignecresus casino en lignecresus casino aviscresus casino gratuitcresus casino connexioncresus casino applicationwild sultanwild sultan bonustortuga casino avismadnix casino en lignemadnix casino retraitwinouiwinoui casino connexionwinoui avismagical spin casinomagical spin bonus sans dépôtazur casinoazur casino connexionazur casino en ligneazur casino en ligneazur casino mobilelucky8lucky8 connexionlucky8 connexionlucky8 avisbetify applicationcasino jokacasino jokacasino joka 25 tours gratuitscasino joka 25 tours gratuitscasino joka 25 tours gratuitsjoka casino en lignelucky31space fortuna connexionjackpot bobjackpot bob casinojackpot bob avis777 jackpot bobamon casino avisamon casino en ligneamon casino applicationlucky8 interdit en francejoka casino avis500casino codemoi casino en lignemoi casino retraittortuga casino compte bloquéazur casino inscriptionmagical spin 10 eurosmagical spin inscriptionspace fortuna bonus sans dépôtspace fortuna inscriptionbetify inscriptioncasino joka bonus sans dépôtlucky31 bonus sans depotlucky31 retraitefes casino üyelikbetandreas üyelikroketbet üyelikleonbet üyelikleonbet üyelikbetturkey üyelikbetbaba üyelikwild sultan bonus sans depotwinoui problèmewinoui problèmewinoui applicationavrupabettruvabetsahabet üyelikmatadorbet üyeliksahabetalibahismatadorbetlidyabetbetnefmatadorbet üyeliksafirbetvikingbethedefbetlucky spinlucky8 bonus sans dépôtlucky8 compte bloquébetteyimholiganbettophillbetsutbetteslabahiscasino en ligne francais fiablecasino en ligne francais fiablecasino français en lignecrazy time jeucrazy time jeuminefieldjeu des minesle cod sportif parisle cod sportif parispari sportiveretrait yonibet

RENKLER ve SİYASET, HUZUR ve KASVET

Bu haber 02 Şubat 2019 - 23:21 'de eklendi ve 152 views kez görüntülendi.

Çevremizdeki cisimlere yansıyan güneş veya teknoloji ışıklarının, göz, retina ve beyin üçgeninde, güzel bir yanılgı ve algı olarak tecelli eden “RENK” duygusu, yaratılmış en muhteşem mucizelerden birisidir.

Işıkla beraber cisimlerin gölgeleriyle oluşan renk geçişleri, pasajlar, harmoniler, kontraslar, assimetri ve simetriler seyredene ve görebilene muhteşem bir şölen sunar.

Tabiatın böylesi bir şenliğini, hele bir de panflüt, ney, bağlama veya bir keman resitaliyle seyrettiğinizi düşünün.

Okurken ve dolayısıyla hayal dahi ederken, yüreğinize ve dimağınıza bir dinginlik, bir huzur yayıldığını, gerilmiş sinirlerinizin gevşediğini hissetmemeniz mümkün değildir.

Hele bu esrik duygularınızı sanat marifetiyle tuale, objeye, kitreli suya, kumaşa, kağıda, notalara, yapılara, folklora, spora ve tümünün toplamı kültürünüze yansıtıyorsanız, semazence devran etmeye, zeybek’çe diz dövmeye, çerkez’ce kâfe’ye, adige’ce lezginka’ya, gakkoş’ça çaydaçıra’ya, yiğido’ca horon’a ve toplumca halay’a, bar’a kalkıp, renklerle ve eserlerinizle raksa başlar, hak aşığınca sarhoşluğunuzdan ayılmak istemezsiniz.

Sevinçlerinizi, coşkularınızı, sevdanızı heyecanlarınızı oyun havalarıyla; Hüzünlerinizi, dertlerinizi, acılarınızı, aşkınızı aniden yükselen bir uzunhava, bir bozlak, bir ağıt, bir hoyratla dile getirirsiniz, gözünüze dolan yaş, genzinizde dolanan hıçkırıkla, sizi anlatır türküler…

Şimdilerde sığ bir kavramla halk denilen bu toprağın insanlarını, harsını, binlerce yıllık hikayesini, kültürünü, birikimini, zenginliğini.. Uzun lafın kısası Türk’ü anlata gelir türküler, nakışlar, renkler…

***

Ve insanlar nasıl doğar, büyür, yaşlanır ve en sonunda akibetine koşarsa, toplumlarda benzer bir kaderi yaşar.

Ki yeryüzünde, Selçuklu ve Osmanlı olarak dünyaya hükmeden bin yıllık muhteşem bir medeniyetin ikinci örneği varsa, yine bir Türk devletidir.

Bin yıllık bir yaşlanmışlık ve yorgunluğun karşısında, fırsat kollayan yırtıcıların yaptığı hamleler, bu anlamda bir zafer değil, her fâni’nin akibeti ve bir bakıma ekolojik bir dönüşümüdür aslında.

Nitekim dünyanın yeni efendilerince, evrenin en değerlisi eşyalar ve materyaller olageldi, yıkıp geçenlerin dahi “ölürken bile güzeldi” dediği o meş’ûm yıllardan sonra.

Binlerce yıllık kadim birikimin sahipleri eşyayı değil, eşyalar insanları yönetir oldu. Her şeye bir bedel biçildi, sanatıyla, erdemiyle, kültürüyle paha biçilmez değerler, ayarı ölçülür madenlere indirgendi. O güzelim renkler, dövizi, borsası, fed’i ve daha nice materyalizmin sembolleriyle kirletildi. Ve daha vahimi kadim doğu ile vahşi batının bu çapraz dönüşümüne uygar çağdaşlık adı verildi.

Yok etmek istedikleri değerleri, misyoner ve oryantalistlerin çalışmalarıyla farkettikleri an, halâ vicdan taşıyanları kendilerini, daha yaşanası bir dünyaya adadılar. Daha etkin olan ve evrenin efendiliğine soyunanlarsa, artık dönüşü olmayan bir yola girdiklerini de anladılar.

Sömürdükleri sadece insanlar ve ortak değerler değildi kezâ. Dünyanın da sonunun gelmeye başladığını farkettiler. En yaşanası coğrafyaya neden kendileri sahip olmasındı.

Ve düğmeye bastılar. Hepimizin artık çok iyi bildiği üzre, zehirli örümcek misali ağlarını ördüler, tuzaklarını kurdular.

Küresel çapta kurulan bu kadar büyük bir oyunda, içerden oyuncu ve piyonlar devşirmemeleri, tabi ki mümkün değildi. Madem ki herşey satın alınabilirdi, her açıkgöz alıcının bir kör satıcısı bulunabilirdi. Fazlasıyla bulup devşirdiler. Kökünü unutan yaprağın akibetini rüzgâr tayin ederdi. Anadolu’da rüzgârlar sert esiyordu. Çınarın gölgesindeki ağaçlar, kimi zaman dalıyla, bazen köküyle devrilip, yeni sahiplerine evrildiler.

***

“Arayış içerisinde olmak, Rabb’imizin bulduracağına delâlettir” derler

“Yari güzel olanın, gözüne uyku girmez” ya.. Derdi vatan olanın düşü de, devlet ve milletin dirliği üzerinedir.

Yine böylesi duygularla bunaldığım bir zamanda, genelkurmaydan emekli bir istihbarat subayıyla tanıştık. Uzaktan akrabalık bağı olan klâsik bir Türk subayı.

Sohbetimizin başında anlattıkları zaten bildiğimiz şeylerdi; Süperlerin, yeni kalkınmakta olan stratejik ülkeler içindeki faaliyetleri, ajanları, her kademede devşirmeleri vs.

Söz nato ve abd’ye gelince anlattıkları daha çok ilgimi çekti.

“Katıldığımız ilk yıllardan itibaren Nato’ya bağlı bütün ülkelerin subayları Pentagon’un onayını almadan kurmay olamazdı. Bir tek Türkiye’nin kurmayları farklılık arzediyordu. Diğer ülkelerin bütün kurmayları nato’nun talimatlarına uyum sağlamakta kusur etmezken, Türk kurmayların ve sivil uzantıların çoğunluğu eninde sonunda vatanımızın milli çıkarlarına hizmet ediyordu.”

İsim sorup verdiği örnekler zihnimde yerine oturunca, samimiyetine emin oldum. 60 ihtilâli boşuna değildi. İlk etapta en az otuz yıl süren ambargolar ve operasyonlar..

Devlet içinde sürdürülen derin eylem ve faaliyetlere, dünyada moda haline gelmiş sarı ve kızıl renkli emperyalizmin devrimcilerine, vahşi kapitalizmin yankelerine karşılık, Atsız’ların, Serdengeçti’lerin, Başbuğların ve üstadların ektiği tohumlar fidelenmiş, derin milletin refleksi olarak tecelli etmeye başlamıştı.

Afganistan bataklığında yıldızı sönen Sovyetlere karşılık bölgede, kontrol altında tutulacak yeni bir devlete ihtiyaç vardı. Türkiye’nin güçlenmesini göze alamazlardı. Ve o güzelim renkler dünya siyasetinin savaş renklerine dönüşüyor, renkler de kirleniyordu.

Önce İran’da marksistlerle beraber İslâm devrimi adı altında yeşil kuşak projesi başlatılıyor, aynı günlerde Türkiye’den, Psikyatrist Dr. Ayhan Songar’ın da dahil olduğu bir grup Amerika’ya davet ediliyor ve ihtilâl sonrası rehabilitasyon (!) için eğitim veriliyordu.

Bir taraftan da ihtilâlin olgunlaşması için eylemler hızlandırılıyor, Türkiye’nin her yerinde bombalar patlatılıyor, solculara ve sağcılara en iyi işkenceleri yapacak karşıt görüşlü polis, subay ve savcılar çaprazlama tespit ediliyor, zemin hazırlanıyordu.

Ve bir sabah Paul Henze adında bir ajan, başkanı Jimmy Carter’a “bizim çocuklar başardı” müjdesini(!) veriyordu.

Bugün Doğu Türkistan’da uygur Türk’lerine, sarı flamalı çin köpeğinin; anayurdumuz asya’da her boydan soydaşımıza, kızıl rus ayısının; Selçuklu’nun baba ocağında, horasan’ da, Azerbaycan’da can kardeşlerimize acem çakalının; kerkük’te, telafer’de coni sırtlanının; yemende sapık suudun; gazze’de siyonist canavarların; şam’da şebbiha timsahlarının yaptığı işkencelerin benzeri bu toprağın sevdalılarına uygulanıyor, anadolunun her köşesinden mazlum feryatları yükseliyordu.

Tek farkı dünyanın diğer coğrafyalarında işkencezedeler genellikle ölürken, bizimkiler acılara dayanamayıp ölmek için dua ediyordu.

Duası kabul olanlar, kimi küçük yaşın masumluğunca, kimi cellatından helallik alan dervişan tevekkülünce, kimi vuslata koşan mâşuk teslimiyetince darağaçlarında göğe ağıp, Firdevs bahçelerine kavuştular.

Kalanlar o kadar şanslı değildi. Dışkı yedirilip, foseptik çukurunda duş ettirilenler, iflah olmaz bir kindarlığa evriliyor, dersim ve kandil dağlarının eşkiyalığına eğitiliyorlardı adeta.

Taş duvarları medrese belleyenlere verilen cezalar, sanki “tahliyesi mezar olsun” niyetinin dışa yansımasıydı. Yusuf’lar kenan zulmünün kuyularında ilmek ilmek sabırla ve umutla, güzel bir geleceğin hayalini kilimcesine dokudular.

Diğer taraftan oğullar, balâlar, bacılar, yeğenler büyüyor ve gönül köprüleri kuruluyordu.

Silindir gibi ezilenlerin nekahat dönemi de sancıları kadar uzun sürdü. Güçlendiklerini dahi farketmediler.

Farkedenler yine diğerleri oldular, oyun içinde oyun kurdular. Kurt’un karakterini öğrenmişlerdi, enerjisini deşarz edecek senaryoları, nabza göre farklı yazıp oynamak ve nifak sokmak zor olmadı.

Ne yapılırsa yapılsın, kervan yürüyordu.

Vatana ihanet ve bölücülük hariç neredeyse bütün fikir hareketleriyle mesafeyi kapatacak şekilde siyasi ve doğal bir yelpaze çizilirken, dışardakilerden ziyade yelpazenin kanatları birbirinden ürkmeye ve çekinmeye başladılar.

Dezavantaj gibi görülen negatifliklerin aslında Türkiye’miz için müthiş bir avantaj sağlayacağını; Bu kadar geniş bir yelpazeye sahip ideolojik bir hareketin, sanatçıları, bilim adamları, teorisyenleri, üstadları, hocaları, ak sakallıları ve zıpkın gibi ocaklı gençleriyle, müthiş bir potansiyel ve dinamizme sahip olduğunu, kendileri de topyekûn farkettiği an, Yusuf soyluların kuyulara veda zamanıdır.

Politikanın hepimizi strese sokan bu sıkıcı atmosferinden sıyrılıp, farklı renklerin büyüleyici raksını, sanatın temel kuramı olan “çokluk içinde birlik” ilkesini ve aynı kavramın değişik telaffuzu olan kesret içinde vahdeti yaşamak için;

Haydi o zaman dostlar..!

“Yarın artık bu gündür..!”

Metin Bozdemir[email protected]