Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yılmaz, Türkiye’de 1980’lerde 3 olan tohumculuk şirket sayısının 2017 yılı sonunda 832’ye yükseldiğine dikkat çekerek “Türkiye yaptığı çalışmalarla, kendi markasıyla 80 ülkeye ihracat yaparak uluslararası alanda rekabet edebilen, tohumculuk sektörü güçlü ülkelerden biri oldu” dedi.
Türkiye, tohum sektöründe son yıllarda “marka” ülkelerden biri olmaya başladı. Daha önce tohum ithalatçısı ülkeler arasında yer alan Türkiye, son yıllarda bu alandaki çalışmalarıyla ihracatçı konumuna geldi.
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Avrupa, Amerika ve Afrika kıtasındaki 80 ülkede Türk tohumunun toprakla buluştuğunu söyledi.
SON 35-40 YILDA CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPILDI
TÜRKTOB’un 2008 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini ve 43 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu ifade eden Yılmaz, tohum üretiminin, özel sektörün devreye girmesiyle ciddi gelişim gösterdiğini kaydetti.
Yılmaz, tohumculuk sektöründe son 35-40 yılda ciddi çalışmalar yapıldığını vurgulayarak, “1980’li yıllara kadar kamu ağırlıklı bir tohumculuk sektörü varken, 1980’li yıllardan sonra özel firmalarda üretim ve Ar-Ge çalışmaları yapmasıyla tohumculukta ‘özel sektör’ ağırlıklı olmaya başladı. 2000’li yollarda 145 bin ton olan tohumluk üretimi, 2017 yılı sonu itibarıyla 1 milyon 50 bin tona ulaştı. Türkiye’de her yıl 2 milyon 700 bin ton tohum toprakla buluşuyor. Türkiye olarak bu tohumların 1 milyon 50 bin tonunu üretiyoruz. Bu da toplam ihtiyacın yüzde 40’ını geçiyor.” dedi.
İHRACATI AVRUPA’YA DA, AFRİKA’YA DA, AMERİKA’YA DA, TÜRK CUMHURİYETLERE, BALKAN ÜLKELERİNE DE YAPIYORUZ
Türkiye’de tohumculuk sektörünün hem üretim, hem Ar-Ge, hem ihracat, hem de yerli ve milli çalışmalar olarak önemli aşamalar kaydettiğini dile getiren Yılmaz, “35-40 yılda Türkiye yaptığı çalışmalarla, kendi markasıyla 80 ülkeye ihracat yaparak uluslararası alanda rekabet edebilen, tohumculuk sektörü güçlü ülkelerden biri oldu. Her geçen gün bunun gücünü dünyada hissettirmeye başladı. Önümüzdeki yıllarda diğer ülkeler de bunu duyacak. Biz ihracatı Avrupa’ya da, Afrika’ya da, Amerika’ya da, Türk cumhuriyetlere, Balkan ülkelerine de yapıyoruz. Dünyanın her yerinde Türk tohumculuk sektörü var.” diye konuştu.
“80 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ”
Yılmaz, Türkiye’de 1980’lerde 3 olan tohumculuk şirket sayısının 2017 yılı sonunda 832’ye yükseldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“2017 yılı itibarıyla 40 bin ton ithalat, 44 bin ton ihracat yaptık. 40 bin ton ithal ettiğimiz tohumun karşılığı 185 milyon dolar. 44 bin ton ihraç ettiğimiz tohumun değeri de 136 milyon dolar. Türkiye’de tohumculuk sektöründe ihracatın, ithalatı karşılama oranı yüzde 73, buna fidan ve süs bitkilerini de dahil ettiğimiz zaman ihracatın, ithalatı karşılama oranı yüzde 90’ların üzerinde. Türkiye’de 832 şirket bulunuyor. Bu şirketlerden 778’i yerli sermayeli 22 tanesi yerli yabancı ortaklı, 32’si de yabancı firmalar. Yerli firmaların sayısı bu sektörde yüzde 70’i bulmuştur. Türkiye tohumculuk sektörü kamuyla, üniversitelerle, üretim alt yapısı, yetişmiş insan gücü ve kullandığı teknolojiyle ülkedeki tohum ihtiyacını üretebilecek kapasiteye sahip.”
İSRAİL’E TOHUM İHRACATI
Kamuoyunda “Bütün tohumları İsrail’den alıyoruz” veya “İsrail’den tohum almazsak üretim yapamayacağız” gibi yanlış bir algının olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye sınırlarını diğer ülkelere kapattığı takdirde dışa bağımlı olmadan, tohumculuk sektörü kendi ihtiyacını karşılayabilecek güce ve kapasiteye sahiptir. İsrail’den tohum ithal ediyoruz ama oraya tohum ihracatı da yapıyoruz. Sadece ürettiğimiz tohumları değil onlardan ürettiğimiz ürünleri de ihraç ediyoruz. İsrail’in hem dünya tohumluk ticaretinde hem de Türkiye’nin ithalatında önemsiz bir yere sahip. Toplam ithalatımız içinde İsrail’in payının önemsiz olduğunu söyleyebilirim.
Türkiye, dünya tohum ticareti yapan ülkeler arasında 10. sırada. Hedefimiz ilk 5’de yer almak. İsrail’in bu sıralamada yeri bile yok. Toplumdaki yanlış algının değişmesi için uğraşıyoruz. Türk tohumculuk sektörü 80 milyon insanın ihtiyacı olan bitkisel üretimin en önemli girdisi olan tohumu karşılayacak kapasiteye sahip. İsrail söylentileri de şehir efsanesinden başka bir şey değil.”
